GÜZEL SÖZLER

İngilizce Whatsapp Durumları

Güzel sözler kategorimizde şimdi de sizlere en güzel ve en ilgi çekici İngilizce Whatsapp Durumlarını derledik. Whatsapp, bildiğimiz gibi an itibari ile dünyanın en çok kullanılan ve en çok imkan sunan ücretsiz anlık mobil mesajlaşma uygulamalarından birisi olarak dikkatleri çekiyor. Whatsapp uygulamasının durum özelliği zaman içerisinde çok ciddi anlamda tercih edilen bir uygulama olduğundan dolayı insanlar durumlarında paylaşabilecekleri güzel söz arayışı içerisine girdiler. Bizlerde bu anlamda İngilizce en güzel Whatsapp durumlarını sizler için bu konuda derleme yoluna gittik. Aşağıdaki durumları sorunsuz bir şekilde kopyalayarak kullanabilirsiniz. Daha fazlası için günlük olarak sitemizi ziyaret etmeyi ihmal etmeyin.

EN GÜZEL İNGİLİZCE WHATSAPP DURUMLARI

  • I’m not Batman, I’m from Batman. (Batman değilim, Batmanlıyım.)
  • In today’s world, the key to success is to delete your Whatsapp account! (Günümüz dünyasında, başarının anahtarı Whatsapp hesabınızı silmektir.)
  • Try what you think you can be able to do (Yapabileceğini düşündüğün şeyi dene.)
  • Stop being a China product (Çin malı olmayı bırak.)
  • I don’t make mistakes, I date them. (Hata yapmıyorum, onları ileri tarihe atıyorum.)
  • When in doubt, mumble. (Şüphedeyken, mırıldan.)
  • Without ME, it’s just AWESO. (Bensiz yalnızca Aweso)
  • I Was Born Cool, Global Warming Made Me Hot. (Buz gibi doğdum, beni küresel alarm ısıttı.)
  • Think twice before you speak, you’d be able to say something more Insulting. (Konuşmadan önce iki kez düşün, daha aşağılayıcı şeyler söyleyen olabilirsin.)
  • If girls could read minds..Every second a man would get slapped. (Eğer kızlar düşünce okuyabilseydi, bir erkek her iki saniyede bir tokat yiyor olurdu.)
  • Weird is a side effect of awesome. (Tuhaflık mükemmelin yan etkisidir.)
  • They say that alcohol kills slowly. So what? Who’s in a hurry? (Alkol yavaşça öldürür diyorlar. Ee nolmuş? Kimin acelesi var ki?)
  • I never make the same mistake twice. Three, four times maybe. But never twice. (Hayatımda hiç aynı hatayı iki kez yapmadım. Üç, bilemedin dört. Fakat 2 hiç.)
  • You’re beautiful until your Photoshop 30 day trial has gone. (Fotoşopun 30 günlük deneme sürümü bitene kadar çok güzeldin.)
  • Don’t steal, the government hates competition. (Çalma, hükümet rekabetten hoşlanmaz.)
  • The only thing I gained so far in 2014 is weight. (2014 yılında kazandığım tek şey kilom.)
  • I had a horribly busy day converting oxygen into carbon dioxide. (Bugün oksijeni karbondioksite çevirmek için aşırı derecede meşgulüm.)
  • At least mosquitoes are attracted to me. (Beni en azından sivrisinekler etkiliyor.)
  • All my life I thought air was free, until I bought a bag of chips. (Hayatta hep havanın beleş olduğunu düşünürdüm, ta ki bir tane cips alana kadar.)
  • All my life I thought air was free, until I bought a bag of chips. (Hayatta hep havanın beleş olduğunu düşünürdüm, ta ki bir tane cips alana kadar.)
  • Having one child makes you a parent, having two makes you a referee. (Bir çocuğa sahip olmak seni aile yapar, iki çocuk ise hakem.)
  • Nobody is perfect, but I’m nobody. (Hiç kimse mükemmel değildir, fakat ben hiç kimse değilim.)
  • You can do anything, but not everything. (Herhangi bir şeyi yapabilirsin, fakat herşeyi yapamazsın.)
  • Accept who you are. Unless you’re a serial killer. (Seri katil olmadan, kim olduğunu kabul et.)
  • Before you judge me, Make sure that you’re perfect. (Beni yargılamadan önce mükemmel olduğundan emin ol.)
  • I’m not arguing, I’m simply explaining why I’m right. (Tartışmıyorum, basitçe haklılığımın nedenini açıklıyorum.)
  • I am only responsible for what I say, not for what you understand. (Sadece sana söylediklerimle sorumluyum, senin anladıklarınla değil.)
  • All girls are my sisters except you. (Tüm kızlar benim kardeşimdir, sen hariç.)
  • If opportunity doesn’t knock, build a door. (İmkanlar kapıyı çalmana olanak tanımıyorsa, kapı inşa et.)
  • Do what is “Right”, not what is “Easy”. (Doğru olanı yap, kolayı değil.)
  • If “Plan A” didn’t work. Don’t worry; the alphabet has 28 more letters. (Eğer A planı işlemediyse endişelenme, daha 28 harf var. )
  • Be what you want to be, not what other wants to see. (İstediğin şey ol, başkalarının görmek istediği değil.)
  • Silence is better than lies. (Sessizlik yalanlardan daha iyidir.)
  • I didn’t change, I just woke up. (Değişmedim, sadece uyandım.)
  • Good girls are bad girls, who never get caught. (İyi kızlar hiçbir zaman yakalanamayan kötü kızlardır.)
  • If you can’t convince them, confuse them. (Eğer onu ikna edemiyorsan, kafasını karıştır.)
  • We become what we think about. (Üzerine düşündüğümüz şeyler oluyoruz.)
  • Nothing is possible …World itself say I m possible. (Dünya bile ben mümkünüm derken, hiçbir şey imkansız değildir.)
  • It always seems impossible until it’s done. (Yapılana kadar herşey imkansız görünür.)
  • The road to success is always under construction. (Başarıya giden yol her zaman yapım aşamasındadır.)
  • Happiness does not buy you money. (Mutluluğu parayla satın alamazsın.)
  • If you’ve never lost your mind, you’ve never followed your heart. (Eğer aklını hiç kaybetmediysen, kalbini asla dinlememişsindir.)
  • If you like me, then raise your hand, If not then raise your standard. (Eğer beni seviyorsan parmağını kaldır, yok sevmiyorsan, standardını yükselt.)
  • I am totally available! Please disturb me! (Tamamen müsaitim, Lütfen beni rahatsız et!)
  • I am a good boy with lots of bad habits. (Birçok zararlı alışkanlığı olan iyi bir erkeğim.)
  • Sometimes you succeed and other times you learn. (Bazen başarırsın, başka o zaman ise öğrenirsin.)
  • Friendship comes when silence between two people is there. (Dostluk, iki kişi arasında sessizlik olduğunda, gelir.)
  • Experience is a good teacher, but she sends in terrific bills. (Deneyim iyi bir öğretmendir, fakat o öğretmen korkunç faturalar gönderir.)
  • First love is important but last love is very important. (İlk aşk önemlidir, fakat son aşk çok önemlidir.)
  • I liked things better when I didn’t understand them. (Onları anlamadığımda daha çok sevmiştim.)
  • She’s so fake. If you look behind her neck, I bet it says “Made in China”. (O çok sahte, iddiaya girerim, eğer boynunda “Çin Malı” yazıyordur.)
  • I’m not lazy, I’m just on energy saving mode. (Tembel değilim, sadece enerji tasarruf modundayım.)
  • The harder you work, the harder it is to surrender. (Ne kadar uğraşırsan, vazgeçmen o kadar zor olur.)
  • I am so poor that I can’t pay attention in class. (O kadar fakirim ki sınıfta dikkatimin bedelini ödeyemiyorum.)
  • My “last seen at” was just to check your “last seen at” (Son görülme tarihim sadece son görülme zamanını kontrol etmekti)
  • Every moment i spent with you is like a dream come true <3 (Seninle geçirdiğim her an, gerçeğe dönüşen bir rüya gibi.)
  • Falling in love is only half of what I want. Staying in love with you till forever is the other. (Aşık olmak istediğim şeyin yalnızca yarısı. Seninle sonsuza kadar aşk yaşamak ise diğer yarısı.)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu