ÜNLÜ SÖZLERİ

OSHO SÖZLERİ

Çok güzel sözleri hazırlamaya devam ediyoruz. Bu sayfamızda da bir ünlünün, dünyaca ünlü bir Hintlinin sözlerini hazırladık. En güzel Osho sözlerini sizler için hazırladık. İlk defa duyacaklar için Osho kimdir? önce kısaca bundan bahsedelim. “ Asi Ruh” ya da “Provokatör Mistik” olarak da anılan Osho, 1931 yılında Hindistan’ın Madhya Pradesh eyaletindeki Kuchwada’da dünyaya gelmiştir. Daha çocukluk yıllarından itibaren, başkaları tarafından verilen bilgiler ve inançları edinmektense gerçekliği kendisi deneyimlemekte ısrarcı olan asi bir ruhu vardı.1990 yılına kadar süren yaşam yolculuğu süresince tüm dünyayı yerinden oynatacak söylemleri ve geliştirdiği meditasyonlar ile günümüzde hâlâ güncelliğini koruyan sıradışı bir şahsiyet olan ve Bhagwan Shree Rajneesh adıyla da bilinen Osho, din, felsefe, psikoloji, politika ve insanı ilgilendiren birçok alanda her türlü geleneği temelden sarsan yorumlarıyla büyük ilgi ve de tepki toplamıştır. Kısaca bahsettiğimiz Asi Ruh Osho’nun en etkileyici sözlerini işte bu sayfamızda bulabilirsiniz ve istediğiniz gibi paylaşabilirsiniz.

EN GÜZEL OSHO SÖZLERİ

  • Sen cevapları ezberliyorsun ama hayat asla aynı soruyu tekrarlamaz.
  • Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar.
  • Birisinin hatası için kendini cezalandırmak aptalcadır.
  • İnsanlar birşeyi anlamadıklarında yanlış anlamaya başlarlar.
  • Aşkın seni harekete geçirdiği şekilde hareket et.
  • Gerçek soru ölümden sonra hayat olup olmadığı değil, ölümden önce sen hayatta mısındır?
  • Zekâ elde edilen bir şey değildir, o doğuştandır, o öze aittir, o hayatın yapıtaşıdır.
  • Her zaman ne varsa onu gör. Acele etme. Bir şeyi yanlış anlamaktansa anlamamak daha iyidir.
  • Dünya bir gök kuşağı, zihin bir prizma ve varlık ise beyaz bir ışındır.
  • Kendi deneyimine dayalı olmayan her şeyi sadece bir varsayım olarak kabul et.
  • Zekâ elde edilen bir şey değildir, o doğuştandır, o öze aittir, o hayatın yapıtaşıdır.
  • Anlamak özgürleşmektir. Gerçek asi, bir savaşçı değildir; o, anlayış sahibi bir insandır.
  • Benim tüm çabam her insan evladının kendisine ait olan ve önüne gelene dağıtmış olduğu öz saygısını geri vermektir.
  • Bilgelik kalpten gelir. Akılla ilgisi yoktur. Bilgelik, varlığının en derin noktasından çıkar. Kafaya ait değildir.
  • Bir şeyi bastırırsan, o şey değerli olur. Daha fazla bastırırsan, daha değerli olur. Bastırmazsan bütün değerini kaybeder.
  • Ayrılık kaçınılmaz bir söndür, kimse istemez ama gereklidir. Çünkü hayat olduğu gibidir; olması gerektiği gibi değil!
  • Aşk özgürlük verir. Eğer özgürlük ve aşka sahip olursan başka şeye ihtiyacın kalmaz. Elde etmişsindir. Sana yaşam işte bunun için verildi.
  • Her şeyi kabul eden insan neşeli olur… Böyle birisi şükran dolu olur; var oluşa şükran duyar, bütünlüğe şükran duyar, bu kişi en üstündür.
  • Neden korkuyorsun? Dünya sana ne yapabilir? İnsanlar sana gülebilir; bu onlara iyi gelir… Gülmek her zaman bir ilaçtır, sağlıklıdır.
  • Sevgi bir tutku değildir. Sevgi bir duygu değildir. Sevgi birisinin, bir şekilde seni tamamladığının derinden anlaşılmasıdır.
  • Sevgide minnettarlık, sevecenlik ve birlik duygusu vardır. Eğer bu üç duyguyu da hissediyorsan, seviyorsun demektir.
  • Ego toplumun yaratmış olduğu ve senin bu sayede oyuncakla oynamaya devam edebildiğin ve asla gerçek şeyi sormadığın bir kandırmacadır.
  • Sev ve daha derinden sev. Acı çek ve daha derinden acı çek. Tümüyle sev ve tümüyle acı çek. Çünkü saf olmayan altın, bu yolla ateşten geçerek saf altına dönüşür.
  • Ego bir buzdağıdır. Onu erit. Onu derin sevginin içinde erit, böylelikle o kaybolsun ve sen okyanusun parçası haline gel.
  • Hiçbir şeyi ayıplama. Aksine, onu kullan. Herhangi bir şeye karşı olma. Nasıl kullanılabileceğinin ve dönüştürülebileceğinin yollarını ara.
  • Sakın unutma, ne zaman karşına bir seçenek çıksa, bilinmeyeni, riskli olan, tehlikeli ve güvencesiz olanı seç. Hiçbir zaman zarara uğramazsın.
  • Topluma mutlak şekilde teslim olmak, bütünüyle onun esiri olmak gerekir. Toplum ancak o zaman yalnızca kölelere, ruhsal olarak intihar etmiş kimselere saygı duyar.
  • Gerçek disipline sahip bir adam asla biriktirmez; her an öğrendiği şeyin öldüğünü hisseder ve tekrar cahil olur. Bu cahillik ışık saçar.
  • İnsan anlamaya çalışacağına baskı kurar, ilişki kuracağına manipüle eder çünkü birisiyle ilişki kurmak büyük bir anlayış gerektirir.
  • Kadın ve erkek, insanlığın tamamen farklı iki kategorisidir. Kıyaslanamazlar. Onları kıyaslama düşüncesi bile aptalcadır ve kıyaslamaya başladığın zaman, işin içinden çıkamazsın.
  • Güçlü rüzgârlar seni oraya buraya sürüklüyorsa, onlara direnme: Onlar, sen direndiğin için güçlü görünüyorlar. Rahatla ve bırak seni götürsünler. Onlarla git, bütün olarak git.
  • Öncelik sensin. Köklerine git, kendini bul, bir asi ol ve mümkün olduğunca çok sayıda asi yarat. Gelecekteki insanlığın altın bir gelecek yaratmasına yardım etmenin tek yolu budur.
  • Ne kadar çok düşünürsen, egon o kadar daha ortaya çıkar. Ego, geçmişte birikmiş düşüncelerden başka bir şey değildir. Sen olmadığın zaman Tanrı vardır. İşte yaratıcılık budur.
  • Topluma mutlak şekilde teslim olmak, bütünüyle onun esiri olmak gerekir. Toplum ancak o zaman yalnızca kölelere, ruhsal olarak intihar etmiş kimselere saygı duyar.
  • Bugün, mevcut olan her şeydir; şimdi senin var olduğun, her zaman var olacağın yegâne zamandır. Yaşamak istersen ya şimdi olacaktır ya da asla olmayacaktır.
  • Neyi reddedersen et, onu başka bir yere koymak zorunda kalacaksın. Onu başka birisinin üzerine yansıtacaksın. Reddedilen kısım, bir yansımaya dönüşecektir
  • Kendini kabul ettiğin an güzelleşirsin. Kendi bedeninden keyif aldığında başkalarına da keyif verirsin. Pek çok insan sana âşık olacaktır. Çünkü sen kendine âşıksın.
  • İlişki kuracaksın ama muhtaç olmayacaksın; seveceksin ama sevgin bir ihtiyaç olmayacak. Seveceksin ama sahip çıkmayacaksın; seveceksin ama kıskanmayacaksın. Ve sevgi, içinde kıskançlık olmadığı, sahip çıkma olmadığı zaman sevgidir.
  • Gerçek aşkta bölünme olmaz. Sevenler birbirinin içine erir. Sadece egoistçe aşkta büyük bir bölünme vardır, seven ve sevilen ayrılır. Gerçek aşkta ilişki yoktur. Çünkü ilişki kurulacak iki insan yoktur. Gerçek aşkta sadece sevgi olur, bir çiçek açma, güzel bir koku, bir erime, bir birleşme yaşanır.
  • Varlığına bütünüyle sahip çıkmalısın. İyisiyle, kötüsüyle her yönünü kabullenmelisin kendinin. Herhangi bir şeyden kurtulmak söz konusu değil. Kimse asla hiç bir şeyden kurtulmuyor, kişi sadece yavaş yavaş her şeyi kabullenmeyi öğreniyor.
  • Neşe bedenin senfonisi anlamına gelir, başka bir şey değil. Bedenin musiki bir ritim tutturması demektir, hepsi bu. Neşe zevk değildir; zevki başka şeylerden alırsın. Neşe sadece kendin olmaktır. Capcanlı, hayat dolu, zinde… Bedeninin içinde ve çevresinde çalan belli belirsiz bir müzik, bir senfoni, neşe budur işte.
  • Bu içsel simyadır: bir sorunu kabul edersen kaybolur ve eğer o sorunla bir çatışma yaratırsan, sorun giderek büyür. Hayat, küçük şeylerden ibarettir, ama eğer küçük şeylere mutluluk katabilirsen, toplamı muazzamdır. O yüzden her şeyi neşeyle yap ve her şey bir duaya dönüşsün. Coşkuyla yap. Olumsuzluklar seni rahatsız etmesin. Bir mum yakabilirsin ve karanlık kendiliğinden kaybolur.
  • Bazen gökyüzünde siyah bulutlar olur; gökyüzü bu siyah bulutlar yüzünden değişmez. Ve bazen beyaz bulutlarda olur ve gökyüzü bu beyaz bulutlar yüzünden de değişmez. Bulutlar gelirler ve giderler gökyüzü baki kalır. Sen gökyüzüsün ve düşüncelerde bulutlardır. Eğer düşüncelerini titizlikle izlersen, eğer onları kaçırmazsan, eğer onlara  doğrudan bakarsan ilk şey bunu anlamak olacaktır ve bu çok büyük bir anlayıştır. Bu senin aydınlanmanın başlangıcıdır. Artık sen uykuda değilsin, artık gelip giden bulutlarla özdeş değilsin, artık sonsuza dek baki kalacağını biliyorsun. Tüm kaygı yok olur.
  • İnsanlar tekrar tekrar mutsuzluklarını anlatıp duruyorlar. Hatta abartıyorlar bile, süslüyorlar, büyütüyorlar. Olduğundan daha kötüymüş gibi gösteriyorlar. Neden? Riske atacak hiçbir şeyin yok. Ama insanlar bilinene tanıdık olana yapışıp kalıyorlar. Tek bildikleri mutsuzluk bu onların hayatı. Kaybedecek bir şey yok ama kaybetmekten de çok korkuyorlar.
  • Eğer nazik olamazsan kızamazsın. Yaşamda bir şey kesindir. Eğer bir şeye izin veriyorsan, başka bir şeye de aynı oranda izin vermen gerekir. Sadece bir işi yapamazsın; ben gözyaşlarımı engelliyorum ama derinden güleceğim bu imkânsızdır.
  • Zihin tıpkı kalabalık gibidir; düşünceler bireylerdir. Ve düşünceler sürekli orada oldukları için sürecin maddi olduğunu düşünüyorsun. Her bir düşünceyi bırak ve en sonunda hiçbir şey kalmaz. Zihin diye bir şey yoktur, sadece düşünce vardır.
  • Düzyazı şeklinde düşünen zihni bırak. Şiirle düşünen bir başka zihin türünü uyandır. Hece uzmanlığını bir kenara koy. Yaşam tarzın şarkılar olsun. Zihinden sezgiye geç. Kafadan, kalbe. Çünkü kalp, gizemlere daha yakındır.
  • Kadın erkekten çok daha önemlidir. Çünkü o rahminde hem erkeği hem kadını taşır. O kıza ve oğlana, her ikisine de annelik eder; her ikisini de besler. Erkekle yarışıyorsun ve yarışmana gerek yok; sen zaten üstünsün. Şiir yazmaya gerek yok, şiir sensin. Sevgin senin müziğindir. Sevgilinle birlikte çarpan kalbin senin dansındır.
  • Hayat böyledir işte. Ona hazırlanamazsın, onun için hazır olamazsın. Güzelliği, mucizesi de budur, seni hep hazırlıksız yakalar, hep sürpriz yapar. Gözlerin varsa her anın bir sürpriz olduğunu ve önceden hazırlanmış hiçbir cevabın ise yaramayacağını görürsün.
  • Zeki bir insan risk alır. O alttan alacağına ölmeye razıdır. Elbette gereksiz şeyler için kavga etmeyecektir, o öze ilişkin olmayan şeyler için kavga etmeyecektir ancak esas şeyler söz konusu olduğunda boyun eğmeyecektir.
  • Yaşam kısa değil, sonsuzdur. Var oluşun acele içinde olduğunu gördün mü hiç? Mevsimler zamanında gelir, çiçekler zamanı gelince açar, ağaçlar hayat kısa diye hızla büyümek için koşuşturmazlar. Tüm var oluş, yaşamın sonsuzluğunun farkında gibi görünür.
  • İnsanın yeryüzündeki en zayıf hayvan olduğu kabul edilmek zorundadır. Ve onun bütün davranışlarının, bütün aidiyetlerinin, gruplaşmalarının temeli budur. O kendisinden daha büyük bir şeyin parçası olmak zorundadır; ancak o zaman kendisini güvende hisseder.
  • Ve sana söylüyorum; gidecek hiçbir yol yok. Her şey bu anda… Bütün var oluş, bu anda toplanmıştır. Bu anın içine sığar. Bütün var oluş, yaşadığın anda akmaktadır. Hepsi bu.
  • Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur. Özgürlük politik, sosyal ya da ekonomik özgürlük anlamına gelmez. Özgürlük zamandan, zihinden, arzudan özgür olmaktır. Zihnin var olmadığı anda evrenle bir olursun; evren kadar sınırsız ol.
  • Yaşam kısa değil, sonsuzdur. Var oluşun acele içinde olduğunu gördün mü hiç? Mevsimler zamanında gelir, çiçekler zamanı gelince açar, ağaçlar hayat kısa diye hızla büyümek için koşuşturmazlar. Tüm var oluş, yaşamın sonsuzluğunun farkında gibi görünür.
  • Aşk öyle derin bir ihtiyaçtır ki onsuz yaşayamazsınız; ya kendisi ya da yedeğini ararsınız. Yedek sahte olabilir ama en azından bir süreliğine âşık olduğunuz hissine kapılabilirsin. Sahtesi bile keyiflidir. Eninde sonunda sahte olduğunun farkına varırsın; o zaman sahte aşkı gerçeğine dönüştüremezsin o zaman sevgili değiştirirsin. İki olasılık var; bu aşkın sahte olduğunu anladığında kendini değiştirebilirsin, sahte aşkı bırakıp gerçek bir aşığa dönüşebilirsin. Diğer olasılık ise sevgilini değiştirmektir. Aklın seçtiği yol budur.
  • Hayat öylesine bir gizemdir ki onu kimse anlayamaz ve kim onu anladığını iddia ederse o sadece cahildir. O ne dediğini bilmiyordur, o ne saçmaladığını bilmiyordur. Eğer sen bilge isen anlayacağın ilk şey şudur: hayat anlaşılamaz.
  • Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur. Özgürlük politik, sosyal ya da ekonomik özgürlük anlamına gelmez. Özgürlük zamandan, zihinden, arzudan özgür olmaktır. Zihnin var olmadığı anda evrenle bir olursun; evren kadar sınırsız ol.
  • Çocukluğumdan hatırlayabildiğim kadarıyla yalnızca tek bir oyun sevdim: Tartışmayı, her şey hakkında tartışmayı… Pek az yetişkin bana tahammül edebiliyordu; beni anlamaları söz konusu bile değildi. Okula gitmek hiç ilgimi çekmiyordu. Orası olabilecek en kötü yerdi. Sonunda gitmeye zorlandım, ama elimden geldiğince direndim, çünkü orada yalnızca benim ilgilendiğim şeylerle ilgilenmeyen çocuklar vardı ve ben de onların ilgilendikleri şeylerle ilgilenmiyordum. Bu yüzden hep grup dışı kaldım.

İlgili Makaleler

13 Yorum

  1. Osho bütün dinlerin aynı olduğunu düşünüyor bence. Benim dinimde Osho’nun düşünceleri. Allahla onun arasında ben sadece onun düşüncelerini okuyorum. Karşı karşıya gelseydim şayet onu sadece dinlerdim. Allah’a dua ederdim. Düşünen kuluna yardım et.Benim dinim bunu emrediyor. Manupule kısmı tartışılır. Ben gene de okuyorum sadece Rabbimin dediği gibi OKU.

  2. Arkadaşlar osho herhalde dinlerin silinmesi veya uyulmasına karşı değil belkide iyi anlaşılmadığından bahsediyor.Şimdi zaten elimizde az olan gerçekleri dinlerin yanlış anlaşıldığı gibi yanlış anlamayalım. ya sizce…..

  3. Gerçekten bu yorumları yapanlara acıyorumm,o gerçek mutlu yaşamıın realizmin simgesi lütfen kitaplarını okuyup yaşamı keşfedin.

  4. Dinler yeryüzünden silinmedikçe ne demek yaa adam özgürlük derken öz özgürlükten bahsediyor dinleri genellemen yanlış örneğin; İslamın kelime anlamı barıştır bu tür kesin ifadelerle konuştuğun için seni kınıyorum lütfen bundan sonra daha dikkatli konuşmanı istiyorum.

  5. Her defa kotu hisslerin bedenimi ele gecirdigini hiss etdigimde, Oshoya koshuyorum,,okuyorum analiz ediyorum ve kotu enerjimden ariniyorum..

  6. Dinler insanı derin uyku ve korkulara gark ederken Osho özgürlüğe davet ediyor. Dinler, kitaplarında “öldürün!”derken Osho sevginin sonsuzluğundan söz ediyor.Dinler, yeryüzünden silinmedikçe dünyada barış gerçekleşmeyecek ve biz Oshoları,Krişnamurtileri hayranlıkla okuyacağız.

  7. Harika, hayata yön veren bir sayfa hazırladığınız için, teşekkürler.

  8. Osho ya derın saygı duyuyorum. Ve okuyorum kitaplarını.kendimi o insanın kitaplarında buluyorum.

  9. Hazirlayanlarin ellerine ve gönlüne sağlık teşekkür ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu